Meme Kanseri
Meme kanseri meme dokusunda bulunan ve memeyi oluşturan süt bezleri ile süt kanallarının herhangi bir bölgesinden gelişen ,bu bölgelerdeki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması ile oluşan tümöral bir oluşumdur. Meme kanseri meme dokusunun herhangi bir yerinden gelişebilir.
Meme kanseri nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte bazı faktörlerin etkin olduğu yapılan çalışmalarla belirlenmiştir. Bunlardan en kabul gören genetik yatkınlıktır. Meme kanserlerinin ortalama yüzde 10 u kalıtsal faktörlere bağlıdır. Bunlarda yüzde 85 i BRCA1 ve BRCA2 olarak adlandırılan genetik mutasyonlara bağlıdır.
Meme kanseri görülme sıklığı ileri yaşlarda artmaktadır. 50-70 yaşları arasında belirgin artış göstermektedir. Ailede anne veya kardeşte meme kanseri varlığı riski 3 katına çıkarmaktadır. Ailede erken yaşta meme kanseri varlığı, her iki memede meme kanseri varlığı, meme dışında erken yaşta yumurtalık kanseri varlığı erkek meme kanseri varlığı risk gruplarıdır.
BRCA1- BRCA2 gibi genetik testlerin günümüzde kullanımı ile çocuk ve kardeşlerin risk haritası çıkarılmaktadır. Meme kanseri risk grubundaki hastalara riski düşürücü tedbirler alınmaktadır.
Meme kanserinin görülme yaşı önceki senelerde menopoz dönemi ve 40 yaş üstü iken günümüz yaşam şartları ve zararlı alışkanlıklar nedeni ile 40 yaş altı kadınlarda da sıklıkla görülebilmektedir. Bu nedenle üreme dönemindeki her kadın da risk altındadır ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Meme kanseri görülme sıklığı Avrupa’da her on kadından biri, Amerika’da her sekiz kadından biri olarak hesaplanmaktadır. En büyük meme kanseri riski Kuzey Avrupalı kadınlardadır. Meme kanserinden ölüm oranlarının en yüksek olduğu ülkeler kuzey Avrupa’da bulunuyor.
Erkeklerde meme kanseri görülme sıklığı belirgin olarak azdır. Meme kanseri erkeklerde daha çok 60 yaş üstünde görülür. Kanser türlerine bağlı ölümler arasında meme kanserine bağlı ölümler akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. Ülkemizde meme kanserinden ölüm oranı 100bin kadında 10 kişidir.
Günümüzde teknolojik gelişme, erken tanı olanakları ,40 yaş üstü kadınlarda mamografik tarama programlarının belirgin şekilde artması ,sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları sonucu bilincin artırılması ile meme kanserine bağlı ölüm oranlarını artışı önlenmiştir. Öyleyse tüm bu bilgilerin ışığı altında meme kanseri belirtileri büyük önem arz etmektedir.
İçindekiler
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri belirtilerini tanımak meme kanserinin ilerlemesini ve sağ kalım oranını artırmaktadır. Kişi kendi memesini tanımalı ve risk faktörlerini bilmelidir. Her kadın meme muayenesini 20 yaş sonrası yapmaya başlamalıdır.
- Meme cildinde morluk, yara, damar belirginleşmesi, çöküntü, şişlik, portakal kabuğu görüntüsü, kızarıklık
- Memede ağrısız, sert yapılı, genellikle yerinden oynamayan, nadiren hareketli, büyüyen şişlik
- Meme başından kanlı akıntı
- Meme başı ve etrafında şekil ve renk değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, çatlak ve yaralar
- Koltuk altında ele gelen kitle
Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılmalıdır?
Meme muayenesi her ay adet bitiminden 3-4 gün sonra yapılmalıdır. Kişi menopozda veya herhangi bir nedenle adet görmüyorsa ayda bir kez düzenli olarak muayenesini yapmalıdır.
Muayene ayakta ayna karşısında ya da duş yaparken yapılmalıdır.
Meme kanserinde risk faktörleri nelerdir?
Meme kanserinde aile hikayesi, meme dokusunun yoğun olması, göğüs çevresine yakın uygulanan radyoterapi risk faktörleridir. Beyaz ırklı kadınlar siyah ırklı kadınlara göre %20 daha fazla risk altındadır. Uzun süreli sigara kullanımı, fiziksel aktivite ve spordan uzak, hareketsiz bir yaşam şişmanlık meme kanser riskini artırmaktadır.
Gebelikte ve emziren kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Bu hastaların teşhisi memede görülen fizyolojik değişiklikler nedeni ile gecikebilir. Gebelikte tanı yönteminde ilk başvurulacak yöntem meme ultrasonografisidir.
Meme Kanserleri Nelerdir?
Meme kanserleri iki grup altında toplanır. Meme kanallarındaki hücrelerce oluşan duktal karsinom ve süt bezlerinde oluşan lobüler karsinomdur. Bunlar da yayılım özelliklerine göre invaziv (yayılım gösteren) ve non-invaziv (yayılım göstermeyen) olarak alt gruplara ayrılır. Yayılım göstermeyen kanserler İn-situ olarak adlandırılır. En sık rastlanan meme kanseri tipi meme kanallarını döşeyen hücrelerde gelişen duktal karsinomdur. Yayılım özelliğine göre in situ veya invaziv olarak adlandırılır.
İnflamatuar meme kanseri hastalar için en riskli kanser türü olarak bilinmektedir. Bunun nedeni ise diğer meme kanserleri türüne oranla çok daha hızlı gelişim göstermesi ve yayılmasıdır. Aynı zamanda memede açığa çıkan diğer iltihaplı hastalıklar ile karıştırılabilmektedir ve bu nedenle tanısında geçm kalınabilmektedir. Bu nedenle inflamatuar meme kanseri şüphesinde biyopsi işlemine de itiyaç duyularak kesin tanı konulmaktadır.
Meme kanseri kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık görülmektedir. Öyle ki meme kanseri vakalarının sadece %1'i erkeklerde görülmektedir. Meme dokusunun az olması ve hormonal faktörler ile bu oran kadınlarda görülme oranına göre hayli düşüktür. Bununla birlikte aile geçişli meme kanseri vakaları da %30 oranındadır.
Genellikle 60 yaş ve sonrasında görülüyor. Hastalık tanısı kadınlara göre daha geç konur ve tedavi zorlaşır. Bu nedenle erkeklerin de bu konuda duyarlı olmaları ve vücutlarındaki değişiklili fark etmeleri önemlidir.
Meme kanseri ile ilgili birçok bilginin ve araştırmanın varlığı, tanı araçlarındaki gelişmiş tıbbi teknoloji ,meme kanseri türlerine göre tedavi seçeneklerinin çokluğu ;meme kanserini korkutmayan bir kanser türü haline getirmiştir.